26 Kasım 2016 Cumartesi

Damızlık ana arının yaşının kızları üzerindeki etkisi

Merhaba,
Kasım ayınında bitmesine az kaldı. Arılar bir ara sıkı salkıma girdiler, sonra hava biraz yumuşadı.

Umarım sıkıcı kış ayları çabuk geçer ve bir an önce bahar gelir. Aslında kış eğitim ve bilgi toplamak icin en müsait zaman. Arıcılık fuarlarının yanı sıra, ilgimizi çeken seminerlere katılıyoruz. Mayen Enstitüsünde bir seminere Andreasla beraber gittik. 
Mayen turistik bir yer

İlçenin kendi bal markası var, ve halk dışarıdan kesinlikle bal almıyormuş. Gelen turistlerde bala büyük rağbet gösteriyormuş. 
Mayen enstitüsünü Kirchhainla mukayese edecek olursak, Mayen ana arı üretimine odaklanmış ve bu işle parasını kazanıyor. 1 Arıcılık ustası ve 2 çırakla çalışıyorlar. Koloni sayıları 200, çiftleşme kutusu 600 adet ve senelik 1500 ila 2000 arası saf ana arı üretiyorlar. Geçtiğimiz yıl 2100 adet üretilmiş. Saf ana fiyatları 60€ ve talebinize büyük ölçüde cevap veriyorlar.
Saf ana alıp arılıktaki gen havuzunu genişletmek isteyenlere ve ana alıp satmak isteyenlere Mayen'i tavsiye ederim


Kirchhain ise varoa ve tarım ilaçlarının arılar üzerindeki etkileri konusunda dünya çapında araştırmalar yapan bir enstitü. Ana üretimini 1 kişi yapıyor, 60 kolonisi var, senelik saf ana üretimi 200 ila 400 arası ve ana arı siparişi vermeniz halinde talebinize karşılık veremeyebiliyorlar. Bunun yanında araştırmalar icin 100 adet tek katlı MiniPlus kolonileri kullanıyorlar. 

Mayendeki seminere katılmamızın asıl sebebi, Prof. Kasper Bienefeld'in sunumunu dinlemek içindi


Arıcılar arasında ''Islahın babası'' olarak bilinen Prof. Bienefeld bir genetik uzmanı. Daha önce bir seminerde tanışmıştık, bloğumda bahsetmiştim. Kendisi Hohen Neuendorf Enstitüsünde araştırmalar yapıyor. Ve daha önce Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünde öğretim üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Aziz Gül Hocam ile bir çalışmaları olmuş. Kimileri sadece rant peşinde koşup para kazanma derdinde iken, kimileride Aziz Hocam gibi Türkiye arıcılığı için oradan oraya koşturuyorlar. Allah böyle akademisyenlerimizin sayısını artırsın!

Prof. Bienefeld'in sunum konusu, ana arının yaşının kızları üzerindeki etkisi idi. Arıcılar arasında şöyle bir söylenti vardır. ''Taze anadan, ana üretilmez.'' Bu kural yeni yumurtaya geçmiş ve yeterli sayıda yumurta atamamış ana icin geçerlidir. Eğer ana arı yeterli sayıda yumurta atabileceği bir ruşette ise yumurtaya geçtikten 21 gün sonra üretim için kullanılabilir. Çünkü artık yumurtalar hepsi aynı ayardadır. 
Arıcılıkta ''Ben biliyorum'' demek yoktur, her zaman yeni şeyler öğrenebiliriz. Mesela doğrular değişebilir. Veya kulaktan dolma bilgilerle doğru zannettiğimiz şeyler yanlış olabilir. 
Şimdi dönelim ana arının yaşı konusuna...

Damızlık üretiminde ise durum biraz daha farklı. 21 günü tamamlamış dahi olsa, yeni anadan damızlık üretmek doğru olmaz. Ana arının 1 kış geçirmiş olması, bahar gelişimini, koloni gücünü, sakinliğini, oğul eğilimini ve bal verimini görmek damızlık üretimi için gereklidir. Beebreed'deki değerleri beklemeye gerek yoktur. Ana arıdan eminseniz veya erkek hattınızla bu ana arı hattının birbirini tamamlayacağına kanaat getirmişseniz, damızlık üretiminde kullanabilirsiniz. 
2014 senesinde sisteme kayıtlı:
1 yaşındaki anadan 8190 
2 yaşindaki anadan 20536
3 yaşındaki anadan 13988 adet saf ana üretilmiş 


Demek ki neymiş? 1 yaşındaki anadan üretim yapılıp, damızlık olarak kullanılabiliyormuş. 2016 senesinde damızlık testini 1 senedir yaptıgım 2015 anadan ürettiğim 6 ana arı yüzünden laf edenler olmuştu. Şapkalarını önlerine koyup düşünürlerse biraz anlayacaklardır, fakat şapkayı çıkarırlarsa kel görünür. Nede olsa Damızlık üretimi konusunda Prof. Casper Bienefeldden daha bilgililer:)

Ana arı yaşlandıkça verimliliği düşer. Bunun arıcılar arasında bilinen, tartışılan nedenleri:
-Yumurta atımının azalması 
-Erkek yumurta sayısının artması 
-Feromon üretiminin azalması 


Peki bu bilinenlerin yanında bilinmeyenler? Mesela yumurtanın ağırlığı? Büyüklüğü? Spermin yaşı? 

Yumurta büyüklüğü 


 1 ve 2 yaşındaki anaların larvalarının saatlere göre büyüklüğü 
Genç ana arının attığı yumurta daha ağır ve çıkan larvalar daha büyük. Bu da larvaların kalitesini, ve yaşam sürelerini etkiliyor.

1 yaşındaki analardan üretilenler ortalama 40,2kg bal verirken, 2 yaşındaki analardan üretilenler 39,2 ve 3 yaşındaki analardan üretilenler 38,7kg bal vermişler.
Etkilenen sadece bal verimi değil, üretilen ananın ömrü, isçilerinin larva döneminde ölümü bile damızlığın yaşı ile alakalıymış.
Ana arı 4-5 seneye kadar yaşayabiliyor fakat, döl kesesindeki spermler zamanla kalitesini kaybediyor.
Yeni tohumlanan ana arının döl kesesindeki sperm hareketliliği 33,4 iken, aynı ananın 2. senesinde sperm hareketliliği 18,6ya düşüyor

Aşağıdaki resimde ilk söyleyeceğimiz şey nedir?

Ana arı yeni ise iyi çiftleşmemiş deriz. 1-2 yaşında ise? Dölü bitmiş... Aslında olay sadece sperm azalması veya bitmesi değil. Kesedeki spermin kalitesini kaybetmesi.

Bu yüzden bize tavsiye edilen, ilerideki senelerde 1 yaşındaki analardan daha fazla üretim yapmak. Haftaya bir seminer daha var, Celleye gidiyoruz:) Konu DNA ile anaları test etmeden beebreedde değerlerinin hesaplanması. İlginç olacağı kesin:)

Varoa testine soktuğum, dolayısı ile ilaçlama yapmadığım kolonilerden biri


Kış arıları sağlıklı çıkamadığı için aşırı nüfus kaybetti. Bu durumlarda değerli ana arıyı kurtarmak için yeni analı bir ruşet gerekli. Ana arıları kolonilerden alıyoruz, 2 saat bekledikten sonra takas ediyoruz. Ben bu mevsimde 1 gün anasız bekletip  sonra ana arıyı direk Petek üzerine bırakıyorum. Videosu aşağıda 

25 numaralı damızlık adayımız artık rahat


Ercikaları hep dağıttım, elimde 10 tane kaldı, kimse almıyor:) 
Ufak kutularda (Kieler) ana arı kışlatıyorum, Almanya gibi soğuk yerde kışı çıkartıyorlar. Kutuları boşaltırken Ercikaya arılar girdi, anaları var. Beslemesini yaptım, Bakalım erçikada ne olacak? 


Bahçenin girişini Koca abi ile biraz temizledik, seneye 20 kolonide buraya konulacak

Bir ara Andreasa gittim, anasını kaybetmiş bir koloniye laktik asit püskürtüp yeni ana verdik





6 Kasım 2016 Pazar

2 ayda neler yaptık

Merhaba,
Bloğa ara vereli 2 ayı geçmiş. Bu boşlukta biraz dinlendik. Nadirde olsa çocuklarla gezme fırsatımız oldu
Eylül ayında Metin Adiloğlu misafirim oldu. İddiaların aksine, kendisi koloni almak için Almanya'ya geldi, bizde yardımcı olduk. İnşallah planları tutar ve hayallerine ulaşır.
E gelmişken bir işe yarasın dedik ve körüğü eline tutuşturduk

Almanya'da kovanı olmayan birisi bile Arıcılar Birliğine üye olabiliyor. Yeni üye olan arıcılara bir usta belirleniyor ve buna ''Arıcı Babası'' deniliyor. Jannes adındaki 16 yaşındaki gence Andreas ustalık yapıyor. Bu sayede bilinçsiz Arıcılık yapanların sayısı azalıyor. Formik asit mücadelesi nasıl yapılıyor onu gösterdik 

Ya arkadaş bu kadar körük basılır mı? Her çekilen çerçevede duman verince körüğü elinden almak zorunda kaldık. Sigarayı bıraktık derken körük dumanından öldürecek beni! Terlikle şortla gelince kendini garantiye almak istemiş. Metin abinin tepkisi: Ben bunları ekotip sandım:)

Arıları görünce rahatladık, hepsi çok sakindi

Eylül ortasında yavru alanları çok iyiydi

Madem körük vermiyorsunuz, bir çerçeve çekelim bari :)

Jannes iyi bir Arıcı olacak, bu sistemde bilinçsiz Arıcı olma şansı zaten yok

Anası yaşlı olan bir koloni anayı değiştirmeye çalışıyordu. Memeleri kesip alarak erkeklerin bu kolonide kalmalarını sağladım. Bu sayede 2 adette ana çıkarttım. 1,5 saatlik bir kurs sonunda suni tohumlamayı kendisi yaptı. Tohumlama basit bir işlem olup, herkes yapabilir
Fakat işin aslı tohumlama değil, seleksiyondur. Bizim arıcılarımıza ıslah deyince köpek eğitir gibi arıyı eğittiğimizi sanıyorlar. Bu konuyu başka bir paylaşıma ayıralım.
Sperm toplamada yardımcı oldum ve 2 ana tohumlandı

İlk tohumlanan öldü, diğerinde sonuç başarılı 

Andreas ve Metin abi ile Bavyera eyaletine Sabahattin Osmanoğlu abimizin yanına gittik. Sorumlusu olduğumuz izole bölgenin yakınlarında ikamet ediyor, kendisi öğretmen ve arıcılık sadece bir stres atma yöntemi.  Arılar, tavuklar vs. işin iş be Hocam :)

Bahçede çay keyfi
Teşekkürler Sabahattin Abi

İzole bölgeyi temmuz sonunda boşalttık, gelmişken orayada gidelim dedik

İzole bölgede bir arı evi istiyorduk fakat imar müsaadesi alamıyorduk. Almanya Arıcılar Birliği başkanı Peter Maskeye bu isteğimizi iletmiştik. Hem müsade alınmış hemde arı evi :) Güzel bir sürpriz oldu

Elimi bile sürmedim:)
Son halini bir ara paylaşırım

Metin Abiye bir iadei ziyarette bulunmak gerekiyordu. Ekim ayında işlerim vardı, gitmişken sağolsun o da bizi gezdirdi



Pendik, Gebze derken Kandıra'ya ayak bastık. Manzara müthiş, Kandıra'ya ayak basar basmaz 4,8 şiddetinde deprem oldu. Bir geldiniz Kandıra'yı salladınız dediler. Allahtan can ve mal kaybı olmamış. Allah ülkemizi korusun...


Kekci bir abimizi ziyaret ettik. Biraz tur attık. Mimar Sinan eserlerinde kullandığı taşları buradan kestirip çıkartmış 

Acaba bizi mi kekledi :)

En son bir arılığa gittik

Bizim arılardan oldukça memnun. Torunları görmek güzeldi 

Misafirliğin kısası makbuldür diyerek Düzceye geçtik
Akşam vakti Erkan Abi ile Tacettin İstip'in dükkanda iki lafın belini kırdık, birazda suni tohumlama cihazını elden geçirdik.  Gerekli bakım ve eksikler bir dahaki sefere giderilecek

Yalova, İzmir derken sayılı günler çabuk geçti 
Seferihisarda mandalin bahçesinden çıkasım gelmedi 

Son durak  gene İstanbul'du
Eyüp'te Betül havuza gireceğim diye tutturdu

İstanbula gelinirde Gönül Sultanları ziyaret edilmez mi? Her zamanki gibi Halid bin Zeyd'i(Radiyallahü Anh) ziyaret ettik

İstanbul'da medfun 3 büyük evliyadan biri olan Abdülfettahi Akri Rahmetullahi Aleyh


Mehmed Emin Tokadi hazretlerinin kabri


Son gecemizde Çamlıca tepesinde bir yemek yiyelim dedik.
Çamlıca tepesi her zamanki gibi çok güzeldi 
15 Temmuz Şehitler köprüsü ve Fatih Sultan Mehmed köprüsü

Şehitler köprüsünden geçerken insan bir tuhaf oluyor, Allah hepsine rahmet eylesin! Hepsinden razı olsun...