Bal hasadı yaklaşıyor

Genelde Mayıs sonu yapılan ilk bal hasadını bu sene daha erken yapacağız gibi. Bahçede bıraktığım kovanlardan bir tanesinin Karniyol Anaarısı, F2 ama çalışması mükemmel

Arının tamamen kendi ördüğü petek

Sırlanma bitmek üzere 

O ne? Beytullah abi bizim balları götürüyor kaşıkla. Sakin arının artısı olduğu gibi eksiside var:) Kimse korkmuyor arıdan.

Mis gibi Meyve ağırlıklı Bahar balı

Beklediğim yağmur hala yağmadı. 

Kanoladan müthiş polen geliyor.

Kanoladan gelen arının yüzü gözü sarı oluyor:)

Nektarda idare eder, bunada şükür:) Arılar maksimum kapasiteye ulaştı.

Güzel bir yavru alanı 

Her yer yavru

Anaarı ezmemek için çok dikkatli olmak gerekiyor. Bu ana çerçevenin kenarlarında geziniyordu.

Genç arıların ürettikleri arı sütünü kullanmaları için açık yavru şart. Bu dengeyi korumak için boş çerçeve verip erkek arı gözü ördürüyoruz, yavrular kapanınca kesip yerine yeniden boş çerçeve veriyoruz. 

Ballığı kabul edip dolduran kovanların ballı çerçevelerini, ballığa çıkmada nazlanan kovanlara dağıttım. 

Kovanlardan bir tanesi müthiş inat çıktı, bir türlü yukarı çıkmıyor. Yukarı yavru çektim, yavruları söktüler. Halbuki yukarı çıkmasına hic bir engel yok. Kukuçkalığın ortasındaki çerçeveler üst çıtaya kadar yavrulu genede çıkmadı. Bugün ki kontrolde birde baktım çıkmışlar. Kuluçkalığa bakayım dedim. 3 tane ham petekli cerceve vermiştim arıyı rahatlatmak için. 3 çerçeveyede balı çakmışlar ve bloke olmuşlar. 

Kapalı yavru acayip fazla, açık yavru fazla yok. Buda oğulu tetiklemiş.

Bir başka görüntü

Bir yandan memeleri arıyorum diğer yandanda bir kelebek kanat çırpıp dikkatimi dağıtmaya çalışıyor sanki:)

Bu arı oğula gitmeyecek inşallah, bir kaç yöntem deneyip sizlerle paylaşacağım. 

Suni tohumlama için calışmalarım devam ediyor. 

Genelde arılar spermsiz çıkıyor 

Beslemeleri düzenli şekilde yapıldı.

Karıştırmamak için kafaları işaretlendi, 23 günlük erkekler kullanıldı.

Oda 30dereceye ısıtıldı, eller sıcak suda haşlandı:) Gene boş gene boş:) 

Dr. Schleye çektiğim video ve fotoları gönderdim, cok şükür hata bende değilmiş. Havaların dahada sıcak olması gerekiyormuş. Haziran'da bile zor olabiliyormuş, simdi anlaşıldı neden Temmuz'da suni tohumlama yapıldığı:)

Ama Temmuz'u beklemeye hiç niyetim yok;)

Hoşçakalın

Larva Tranferi ve Gelecek senenin Kolonilerini Hazırlama

Bahara çok hızlı bir giriş yaptığımız için arılarımız çabuk gelişti. Almanya'da uygulanan bir sistemden bahsedeceğim. Sammelbrutableger, Toplama Yavrulu Kovan. Bu sistem bir çok şeyi içinde barındırıyor. 

-Oğul eğilimini azaltma

-Anaarı üretimi

-Kovan sayısını artırma

-Varoa mücadelesi vs.

Güzel Nektar akımı ve aşırı polen geldiği için arılarımız çok çabuk geliştiler, hemen hemen bütün çerçeveler yavru dolu. 

Günde yaklaşık 2000 arı doğmakta. Kovandaki genç arı sayısı hızla artmakta. Anaarı yumurta atacak yer bulamadığı için, fazla kapalı yavru olduğundan dolayı genç arıların ürettikleri sütü yavru beslemede kullanamadığı için oğul eğilimi başlayabilir. Arılar oğula gitmeye karar vermeden önce kovanların havasını almakta fayda var:) Kovanları nasıl rahatlatırız? Boş çerçeve vererek petek ördürebiliriz. Erkek gözleri kapandıktan sonra kesip yerine tekrar boş çerçeve verebiliriz. Bu yolla doğal Varoa mücadelesi yapmış oluruz.

Aşırı yavrulu kovanlardan 1-2 kapalı yavrulu çerçeve, üzerindeki arısı ile beraber bir kovanda toplanır. Yavrusunu aldığınız kovanın tam ortasına Ham Petek verirseniz hem arılara iş vermiş olursunuz, hemde anaarıya yumurta atacak yeni alan oluşturursunuz. Ben toplama kovanımda 7 çerçeve kapalı yavru kullandım. Duvarlara Polenli-Ballı çerçeve koydum. Tarlacılarını kaybetmemesi için kendi bahçeme getirdim. 

(Kafanızı karıştırmamak için kendi yaptığım şekilde anlatıyorum. Orjinalinde 2 kat yapılıyor ve alt kata komple ballı çerçeveler konuluyor.)

9 Gün sonra bütün anamemeleri bozuluyor, açık yavru kalmadığı için arıların ana yapma şansları kalmıyor. Artık Larva Transferini yapabiliriz. 

Larvaların yeni olanlarını kullanmamız gerekiyor. 

12-24saatlik olanları en ideali. 

Renkleri daha tam beyaz olmayıp saydam olmalı.

 Görmesi biraz zor olsa da en uygun analar bu Larvalardan üretilir. 

Larvaları arka kısmından kaşıkla altına girerek hafifçe alıyoruz. 

Uç kısımları kaşıktan biraz dışarıda olursa koyması kolay oluyor.Ben yandan almayı tercih ediyorum. 

Bir ucu kaşıkta diğer uç boşta.

Koyarken daha rahat ediyorum.

Şeffaf bir Larva

Taransfer ettiğimiz çerçeveyi kovanın tam ortasına veriyoruz. Yeni çıkan bir çok genç arı var artık kovanda, larvaları en iyi şekilde bu genç arılar besleyecektir. Böyle bir kovan rahatlıkla 40-50 memeyi besler ve analar çıktıktan sonra bir tur llarva transferi daha yapabilirsiniz.

Anaarı üretimi için Kirchhainden gelecek anayı bekliyorum.

Beslemeye alınan Larva

Transferden 3 gün sonraki durum

Larva transferinden 5 gün sonra, en geç 10. gün memeler korunmaya alınmalı. Erken kafeslemekte fayda var, yoksa arılar memeleri birbirine yapıştırabilir. 

Analar çıktıktan sonra bu kovan bölünür. 2 Arılı,1 ballı,1 tanede ham petekli çerçeve ve 1 yeni çıkan Ana ile yeni bir kovana verilir. Uçuş deliği 1 arı geçebilecek şekilde dar tutulmalı. 10 gün sonra kovanda hiç kapalı yavru kalmadığı için Laktik Asit uygulayarak Varoa mücadelesini yapabilirsiniz. Aynı zamanda Anaarının yumurta atıp atmadığına bakabilirsiniz. Bu koloniler gelecek sezonun yarış atları olacaktır. Hem anası genç, hem petekleri yeni, hem Varoaya yavrusuz dönemde güzel bir darbe vurulmuş. 

Başlatıcı-Bitirici Kovana ihtiyaç yok

Anaarı kabul ettirmede bir sıkıntı yok

Çiftleştirme kutusuna ihtiyaç yok

Bir kovanınız anasız kalsa elinizde standart kovan ölçülerinizde genç analar olacak. Büyük çerçevelerde anaarının gerçek kalitesini daha iyi görebilirsiniz. Bana göre bu sistemin artısı oldukça fazla.

Çiftleştirme kutuları başlı başına bir iş. Ben biraz daha büyük olan Mini-Plus kovanları kullanacaktım, arılar kışıda bu kovanlarda geçiriyorlar ve ayrıyeten arı gerekmiyor çiftleşme kutusu için. Ama gel gör ki 3 kat atmama rağmen arılar taşıyorlar.

 Anayı kafesledim, bu kadar yavru yeter. Zaten bu anaya ihtiyacım yok, Buckfast:)

Suni tohumlama yapacağım anaarı için ızgaralı bir kafes hazırladım.

Ana dışarı çıkamıyor ama arılar yanına girebiliyor. 

Niyetim 5-6 anayı bu şekilde aynı kovanda yanyana, tohumlama yapana kadar saklamak. 

Bakalım dayanabilecekler mi? Arılar bütün anaları besleyecek mi? Danıştığım arıcıların çoğu olmaz dedi, ama kendim denemeden inanmam;)

Bu sabah düştüm bir Tırın ardına,

 61 Plaka

Sağolsun Dr. Arif Acar Ağabey hiç üşenmeden ricamızı yerine getirdi. Çok istediğim karakovanıma kavuştum.

Tam bir ustalık işi

Almanya'da böyle bir Kovan bulmak imkansıza yakın. Teşekkürler Arif Abi:)

Hiç bilmediğim bir sistem, Alman kaynaklarında hic bir bilgi bulamadım. 

Artık benimde oğullarım olacak:)))

Sevinsem mi? Üzülsem mi? Bilemedim;)

Çocuklarla bir haftasonu

Baharın gelmesini fırsat bilip çocuklara vermiş olduğum sözümü yerine getirdim. Haftasonu Hayvanat Bahçesine gittik. Aklım arılarımda kalsada tadını çıkarmaya çalıştım. Gelecek haftasonunu tamamen arılarıma ayırabilirim artık. Malum arıların bir kısmını Kanolaya taşıdım, aynı zamanda anaarı üretimine odaklandım, Mayıs sonuna kadar suni tohumlama için bir çok şeyi hazırlamam gerekiyor. Tek başına olunca her şey iki kat daha zor geliyor. Bu haftayı dinlenerek geçirdim sayılır;)

Arslanlara bu kadar yakın olmak güzel bir duygu, tabi arada cam koruma olunca:)

Develer bir başka güzel. Hele açık renk olanı. Görür görmez aklıma Kasva (Kusva olarakta bilinir) geldi. 

Çocuklar çok mutluydu.

Talha yavru Maymunla iletişim kurmaya çalıştı. 

Foklar bir harikaydı. Yer altında camdan izlemesi ayrı bir zevkti. En çok burada takıldık:)

Fok balığı bize doğru yaklaşırken

Veeee tam karşımızda 

Betül korktu

Zürafaların uzun olduklarını biliyordum ama düşündüğümden daha da büyükmüş:)

Önde olan 7 haftalıkmış:)

Su aygırları yerlerinden hiç kımıldamadı. Girdiğimizde yatıyorlardı, çıkarken hala yatıyorlardı.

Betül atları görmeyi cok istiyordu, Zebraları at diye yutturduk.

En son Safari arabasının üzerine çıkıp poz verdiler. Hastayım bu arabalara;)

Cocuklar hayvanlara bakarken benim gözlerim hep balarısı arıyor. Gördüğüm her çiçeğe yaklaşıp bakıyorum:)

Ve buldum:)

Pazar günü kısa bir kaçamak yapıp bahçedeki bir kovanın ballığına baktım. Mis gibi Bahar balı kokusu geliyordu. Ben Bahar balını çok beğeniyorum. Herkesin damak zevki farklı.

Bir dahaki paylaşımımda kovanlarımın durumunu yayınlayacağım inşallah.

Frankfurt'tan Selamlar;)