Kasım ayınında bitmesine az kaldı. Arılar bir ara sıkı salkıma girdiler, sonra hava biraz yumuşadı.
Umarım sıkıcı kış ayları çabuk geçer ve bir an önce bahar gelir. Aslında kış eğitim ve bilgi toplamak icin en müsait zaman. Arıcılık fuarlarının yanı sıra, ilgimizi çeken seminerlere katılıyoruz. Mayen Enstitüsünde bir seminere Andreasla beraber gittik.
Mayen turistik bir yer
İlçenin kendi bal markası var, ve halk dışarıdan kesinlikle bal almıyormuş. Gelen turistlerde bala büyük rağbet gösteriyormuş.
Mayen enstitüsünü Kirchhainla mukayese edecek olursak, Mayen ana arı üretimine odaklanmış ve bu işle parasını kazanıyor. 1 Arıcılık ustası ve 2 çırakla çalışıyorlar. Koloni sayıları 200, çiftleşme kutusu 600 adet ve senelik 1500 ila 2000 arası saf ana arı üretiyorlar. Geçtiğimiz yıl 2100 adet üretilmiş. Saf ana fiyatları 60€ ve talebinize büyük ölçüde cevap veriyorlar.
Saf ana alıp arılıktaki gen havuzunu genişletmek isteyenlere ve ana alıp satmak isteyenlere Mayen'i tavsiye ederim
Kirchhain ise varoa ve tarım ilaçlarının arılar üzerindeki etkileri konusunda dünya çapında araştırmalar yapan bir enstitü. Ana üretimini 1 kişi yapıyor, 60 kolonisi var, senelik saf ana üretimi 200 ila 400 arası ve ana arı siparişi vermeniz halinde talebinize karşılık veremeyebiliyorlar. Bunun yanında araştırmalar icin 100 adet tek katlı MiniPlus kolonileri kullanıyorlar.
Mayendeki seminere katılmamızın asıl sebebi, Prof. Kasper Bienefeld'in sunumunu dinlemek içindi
Arıcılar arasında ''Islahın babası'' olarak bilinen Prof. Bienefeld bir genetik uzmanı. Daha önce bir seminerde tanışmıştık, bloğumda bahsetmiştim. Kendisi Hohen Neuendorf Enstitüsünde araştırmalar yapıyor. Ve daha önce Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünde öğretim üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Aziz Gül Hocam ile bir çalışmaları olmuş. Kimileri sadece rant peşinde koşup para kazanma derdinde iken, kimileride Aziz Hocam gibi Türkiye arıcılığı için oradan oraya koşturuyorlar. Allah böyle akademisyenlerimizin sayısını artırsın!
Prof. Bienefeld'in sunum konusu, ana arının yaşının kızları üzerindeki etkisi idi. Arıcılar arasında şöyle bir söylenti vardır. ''Taze anadan, ana üretilmez.'' Bu kural yeni yumurtaya geçmiş ve yeterli sayıda yumurta atamamış ana icin geçerlidir. Eğer ana arı yeterli sayıda yumurta atabileceği bir ruşette ise yumurtaya geçtikten 21 gün sonra üretim için kullanılabilir. Çünkü artık yumurtalar hepsi aynı ayardadır.
Arıcılıkta ''Ben biliyorum'' demek yoktur, her zaman yeni şeyler öğrenebiliriz. Mesela doğrular değişebilir. Veya kulaktan dolma bilgilerle doğru zannettiğimiz şeyler yanlış olabilir.
Şimdi dönelim ana arının yaşı konusuna...
Damızlık üretiminde ise durum biraz daha farklı. 21 günü tamamlamış dahi olsa, yeni anadan damızlık üretmek doğru olmaz. Ana arının 1 kış geçirmiş olması, bahar gelişimini, koloni gücünü, sakinliğini, oğul eğilimini ve bal verimini görmek damızlık üretimi için gereklidir. Beebreed'deki değerleri beklemeye gerek yoktur. Ana arıdan eminseniz veya erkek hattınızla bu ana arı hattının birbirini tamamlayacağına kanaat getirmişseniz, damızlık üretiminde kullanabilirsiniz.
2014 senesinde sisteme kayıtlı:
1 yaşındaki anadan 8190
2 yaşindaki anadan 20536
3 yaşındaki anadan 13988 adet saf ana üretilmiş
Demek ki neymiş? 1 yaşındaki anadan üretim yapılıp, damızlık olarak kullanılabiliyormuş. 2016 senesinde damızlık testini 1 senedir yaptıgım 2015 anadan ürettiğim 6 ana arı yüzünden laf edenler olmuştu. Şapkalarını önlerine koyup düşünürlerse biraz anlayacaklardır, fakat şapkayı çıkarırlarsa kel görünür. Nede olsa Damızlık üretimi konusunda Prof. Casper Bienefeldden daha bilgililer:)
Ana arı yaşlandıkça verimliliği düşer. Bunun arıcılar arasında bilinen, tartışılan nedenleri:
-Yumurta atımının azalması
-Erkek yumurta sayısının artması
-Feromon üretiminin azalması
Peki bu bilinenlerin yanında bilinmeyenler? Mesela yumurtanın ağırlığı? Büyüklüğü? Spermin yaşı?
Yumurta büyüklüğü
Genç ana arının attığı yumurta daha ağır ve çıkan larvalar daha büyük. Bu da larvaların kalitesini, ve yaşam sürelerini etkiliyor.
1 yaşındaki analardan üretilenler ortalama 40,2kg bal verirken, 2 yaşındaki analardan üretilenler 39,2 ve 3 yaşındaki analardan üretilenler 38,7kg bal vermişler.
Etkilenen sadece bal verimi değil, üretilen ananın ömrü, isçilerinin larva döneminde ölümü bile damızlığın yaşı ile alakalıymış.
Ana arı 4-5 seneye kadar yaşayabiliyor fakat, döl kesesindeki spermler zamanla kalitesini kaybediyor.
Yeni tohumlanan ana arının döl kesesindeki sperm hareketliliği 33,4 iken, aynı ananın 2. senesinde sperm hareketliliği 18,6ya düşüyor
Aşağıdaki resimde ilk söyleyeceğimiz şey nedir?
Ana arı yeni ise iyi çiftleşmemiş deriz. 1-2 yaşında ise? Dölü bitmiş... Aslında olay sadece sperm azalması veya bitmesi değil. Kesedeki spermin kalitesini kaybetmesi.
Bu yüzden bize tavsiye edilen, ilerideki senelerde 1 yaşındaki analardan daha fazla üretim yapmak. Haftaya bir seminer daha var, Celleye gidiyoruz:) Konu DNA ile anaları test etmeden beebreedde değerlerinin hesaplanması. İlginç olacağı kesin:)
Varoa testine soktuğum, dolayısı ile ilaçlama yapmadığım kolonilerden biri
Kış arıları sağlıklı çıkamadığı için aşırı nüfus kaybetti. Bu durumlarda değerli ana arıyı kurtarmak için yeni analı bir ruşet gerekli. Ana arıları kolonilerden alıyoruz, 2 saat bekledikten sonra takas ediyoruz. Ben bu mevsimde 1 gün anasız bekletip sonra ana arıyı direk Petek üzerine bırakıyorum. Videosu aşağıda
25 numaralı damızlık adayımız artık rahat
Ercikaları hep dağıttım, elimde 10 tane kaldı, kimse almıyor:)
Ufak kutularda (Kieler) ana arı kışlatıyorum, Almanya gibi soğuk yerde kışı çıkartıyorlar. Kutuları boşaltırken Ercikaya arılar girdi, anaları var. Beslemesini yaptım, Bakalım erçikada ne olacak?
Bahçenin girişini Koca abi ile biraz temizledik, seneye 20 kolonide buraya konulacak
Bir ara Andreasa gittim, anasını kaybetmiş bir koloniye laktik asit püskürtüp yeni ana verdik
Maşallah gökan bos durmuyorsun kışında araştirmalara devam. Yine çok beğenerek okudum forumu eline emeğine sağlik sonraki semineri merakla bekliycez Allah kolaylik versin...
YanıtlaSilBeğendiğine sevindim Şevket abi,
SilGün gelir enstitüleri beraber gezme fırsatı buluruz.
Allah'a emanet ol
Gökhan Bey, merhaba. Çok güzel ve yerinde bir paylaşım olmuş. Ana arı yetiştirme konusu hala ülkemizde bir muamma. Genelde herkes elinde saflar olduğundan ve bal verimi yüksek analar yetiştirdiğinden bahseder.Geçen yıl Levent Keskin Bey den aldığımız analar maşallah çok iyi sonuçlar verdi. Biz buradan devam edeceğiz. Hem sakinlik hem uyum çok iyi. Bal verimi gayet iyiydi. Osmaniye Arıcılar Birliği ve İl tarım müdürlüğü ortaklaşa çalışarak Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünde öğretim üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Aziz Gül Hocama biz arıcılara ana arı yetiştirme kursu verdirdiler. Çok sağ olsun hocam bize bu konuda neler yapmamız gerektiğini anlattı. Kendisinden çok memnun kaldık. Bu konuda ülkemizin bence sayılı bilim adamlarından biri kendisi.Malum soğuk ve sert bir kasım ayını atlatıyor ve aynı hızla kışa giriyoruz. Yer yer arı kayıplarımız oldu. Bal var polen var ana var işçi nüfusu çok az. gerekli sıkıştırma ve önlemleri aksakta nafile.Sadece benim kendi adıma en az 70-80 kovan ( Ana üretim Kutularım dahil)koloni kaybım var. Herkes bir şeyler söylüyor. en kuvvetli arılarımız 6 çıtada ve sadece 3 çıtada azar miktarda yavru alanı var. Gerçi kışın yavru demek ayrı bir sorun. Varro kontrolü tamam. Yani sorun ondan değil.Ama bu bölgede giden-gelmez denilen bir hastalık söylüyorlar.Kimi arı Kıranı diyor. Arıcılardan 180 koloniden 20 koloniye düşeni gördüm.Ama kimsede ses yok. Yağmalanmaktan 10-15 kovan gitse bile sorun büyük. Bölgesel bal olmadı bu sene.Birliklerde çıt yok. Maalesef ülkemiz arıcılığın hali böyle. Veterinerlerde arı ilacı diye bir kavram yok. Olsada zaten bilgi yok. Çünkü büyük baş ve küçük baş ilaçları dışına kısıtlı ilaçlar var. Tarım Kanallarında çarşaf çarşaf ilaç reklamları. Bence hepsi sırf para için reklam. çok uzun oldu yazım. Kusura bakmayın. Sorun çok. Dinleyen ve bilen yok. Çok teşekkür ederim. çalışmalarınızı ilgiyle takipteyim. Saygılarımla
YanıtlaSilŞükrü Bey uzun yazdım demişsinizde, eksiği var fazlası yok, az bile yazmışsınız. Keşke bloğu okuyup beni şikayet eden akademisyen bozuntuları sizin yazdıklarınızıda okuyup çözüm üretmeye kafa yorsalar.
SilHakkımızda hayırlısı ne ise o olsun...
Osmaniye'ye Selamlar Saygılar
zahmet edip öğrendiğiniz bilgileri paylaştığınız için sizlere candan teşekkür ederim
YanıtlaSilRica ederim, asıl ben teşekkür ederim
SilTakibindeyim abi bize yol gosterebilen senin gibi abilerimiz olugu icin sansliyiz tesekkerler
YanıtlaSilEstağfirullah kardeşim, yolda hepberaber ilerleyip öğreneceğiz. Öğrendiklerimizi nakledeceğiz ki, herkes faydalansın.
SilSelamlar
Sağol kardeşim cok faydalı bilgiler paylaştın eyvallah baharabn kadar Türkiye'de olacak olan arıcılık festivallerinden her hangi birine gelmeyi düşünüyor musun. Allah bahara sağlıklı ve güçlü kolonilerle. Çıkmayı hepimize. Nasip etsin
YanıtlaSilSizde sağolun, inşallah tüm arıcıları memnun eden bir sezon olur.
SilFestivallere katılmayacağım, çok yoğunum ve oradan aldıklarımı getirtmek çok meşakkatli oluyor. Belki ifade vermeye geldiğim tarihlerle aynı zamana denk gelen olursa uğrarım.
Selamlar Saygılar Hocam
Sayın Gökhan Bey
YanıtlaSilSelamün aleyküm
Çok güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık.
İnşallah bir gün memleketimizde aynı şeyleri araştırır, yapar,geliştirir ve arıcılığımızı daha zevkli ve rızkı bu alanda olanlara bol bereketli kazanc sağlar hale getiririz.
Şimdilik sadece okuyoruz.
İnşallah okuyup tatbik edebeleceğimiz günler kavuşacağız.
Bu ara yorumlarda ifade demişsiniz, inşallah can sıkızı bir husus değildir.
Mevlaya (CC) emanet olunuz.
Selam, saygı ve muhabbetle...
Aleyküm Selam Muhittin Hocam,
SilDünya fani Ahiret baki...
Duaya devam:)
Selamlar
“Hikmet; değerli bilgiler müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa almaya hak sahibidir.”(Tirmizi, İlim 19; İbn Mâce, Zühd 17)
YanıtlaSilHadisin gereğini yapan Gökhan kardeşim edindiğin bilgi ve tecrübelerini paylaşman bizlere çok fayda veriyor ziyadesiyle teşekkürler
Allahü Teala razı olsun...
SilGökhan arı ve arıcılık hiç bitmeyen bir derya.Verdiğin bilgiler tam akademik teşekkürler.
YanıtlaSil