28 Aralık 2014 Pazar

Almanya'da Kış

Merhaba,
Öncelikle arıcı dostlarıma bir haber vermek istiyorum. 31 Ocak veya 1 Şubat'ta Feshaneye geleceğiz inşallah:) 

Nihayet beklenen soğuklar geldi.
Gece sesi duyulan kamyondan belliydi bugün kar yağacağı. Eğer Belediye ekibi gece yollara tuz atıyorsa bilin ki ertesi sabah ya buz olacak ya kar yağacak. 

Sabah erkenden bahçeye gideyim dedim ama nafile, arabayı yerinden oynatmak ne mümkün. Kanuna uymazsan kalırsın böyle yolda. 1 Ekimden itibaren kışlık lastik kullanma zorunluluğu var. Aksi takdirde trafik Sigorta'sı olası kaza masraflarını karşılamıyor. Biraz(!) geç kaldım ama kışlıkları Almanların imalı bakışları altında takıp arılığa gittik:)

Her yer kar altında kalınca ağaçkakanlar kovanlara dadanıyor. Ağaçkakanlara karşı kovanlarımızı ağ ile koruma altına aldık, umarım yeterince iyi gerdirmişizdir
Aç kalan ağaçkakanlar için kovanlar içi yiyecek dolu ağaç kovuğu gibi. Önce kovanların her yanından ufak ufak tıklayarak kış salkımının bulunduğu yeri tesbit ediyor. Daha sonra başlıyor oymaya

Böyle bir kuş baya büyük oluyor, bahçemde tahminim 10-15 tane var
Kovanları her zaman söndürmesede arıya zararı çok oluyor 
Fotolar Simon Hummel'e ait ve daha öncede olduğu gibi kendisinden izin alarak kullandım:)

Bu soğuklarda bahçeye gitmeye gerek yok, uçuş delikleri karla kapanabilir ama bizde bu sorun oluşturmaz
Çünkü kovanların tabanları komple telli ve açık. Varoa kontrolü hariç yaz-kış tabanlar açık. Altı açık tabanlar cok uzun yıllardır Avrupa'da kullanılıyor. Türkiye'de yavaş yavaş yayılması güzel. Bazı şeyleri zamanla herkes kabul edecek;)

Madem bahçeye gidemiyoruz, çocuklarla şöyle bir dışarı çıktık. 
Kapısının önündeki karları temizleyen bir adam

Kaldırımlardaki karlar temizlenmiş 
Kim temizlemiş? Belediye mi? Hayır:)
Herkes kapısının önünü temizlemek zorunda. Eğer birisi sizin kapınızın önünde kardan dolayı düşüp yaralansa masrafları siz ödemek zorunda kalırsınız. Kanun öyle diyor çünkü.

Hemen evimin yanında paralel caddeye gecmek için kestirme bir yol var. Arkadaki posta kutusuna dikkat edin:)
Yaklaşık 50-60metre bu yol, ve çakıl taşlı toprak. Köpeği olanlar genelde bu yoldan geçer. 
Bu kısacık yolun hem başında hem sonunda posta kutusu var. Hayır posta kutusu değil:) 
Köpeğiniz yere pislerse ki evde tuvaleti kullanacak değil, yukarıdan naylon poşeti çekip pisliği aşağıdaki kutuya atıyorsunuz. Kutularda telefon numarası yazıyor 'alo poşet bitti' hattı:)
Alman disiplininin olduğu her işin sonunda başarı gelir, Karniyolde olduğu gibi. Siz hala gen kaynaklarımız diye dövünüp durun, kime ne faydası varsa...

13 Aralık 2014 Cumartesi

Bahar balına giden yol: KARNİYOL

Merhaba, 

Varoa mücadelemizi yaptık, kovanlarda Varoayı en az seviyeye indirdik, kış stoklaması yaptık ve artık Mart ayını bekliyoruz. Almanya'da ilk koloni kontrolünü genelde Mart ayında yapabiliyoruz, bazı seneler Mart'ta bile kar yağabiliyor. istisnai durumlarda mesela yeterli stoğu kalmayan kolonileri besleme yapabilmek için Şubat'ta açabiliyoruz. Ama bu sık rastlanan bir durum değil. 

Kışa güçlü kolonilerle girmenin mükâfatını geçtiğimiz yıl görmüştük, 30 Nisan'da bal sağımı yapmıştım. Hayır Kanola balı değil, Bahar balı:)


Kovanlarımın bir kısmını  bahçemde bırakıp diğerlerini Kanolaya taşımıştım. Kanola zannedildiği gibi her arılığın yanıbaşında ekilmiyor. Kanola balına talep çok fazla olduğu için bazı arıcılar kovanlarını taşıyor, zayıf kolonileri ise arılığında bırakıyor. Bal toplayamayacak kovanların hamallığını yapmıyor. Genellikle Nisan sonunda nektar vermeye başlayan Kanolaya erken gelişen bir arı ırkı gerekiyor. Düşünün Mart'ta kar yağıyor ve Nisan sonuna kadar kolonilerin bala çalışacak duruma gelmesi gerekiyor. Yani iddia edilenin aksine arıyı Kanola geliştirmiyor, bizim arımız Kanolaya kadar gelişmiş oluyor;)
Siz hiç Kanolada 2 katlı arı gördünüz mü? Bende görmedim çünkü en az 3 genelde 4 bazılarıda 5kat oluyor:) Teşvik beslemesi yapıyor muyuz? Kesinlikle hayır! Vitamin vs. veriyor muyuz? Cevap gene hayır! 

Aynı arılık, aynı besleme, aynı arıcı, aynı teknik ile bakım yapsanız dahi her arı aynı şekilde cevap vermiyor. Burada devreye genler giriyor. Aynı gelişimi göstermiş iki farklı arının topladığı bal miktarı farklı oluyor. Burada da genler devreye giriyor. Kimisi topladığı balı yavru bakımında kullanıyor, kimisi stoklarını artırmada. Karniyol arısında bu ikisini dengeli götürmesi yönünde ıslah edilmiş. Ne yavru yok denecek kadar azalır ne de bütün balı yavru bakımına yatırır.

Dr. Arif Acar Arılığı
Dr. Arif Acar Ağabey tam bir arı sevdalısı. 
4 katlı olanlar Karniyol


Kendisi Kafkas hayranı olmasına rağmen arılığında Karniyol ve Buckfast'da var. 

Bütün dürüstlüğü ile Karniyollerin kafkaslardan çok daha fazla bal yaptığını söylüyor. Karniyollar 4 kata çıkmış diğer arılar tek katta. Tohumlama yaptığı analar 5 kat olmuş. 
Necmettin abi, yada Pala Dayı diyeyim bu yıl hasadını maskesiz yapanlardan. Arif abiye teklifi 'Bunların hepsini tohumlayalım!'

Kovanların bazıları tek kat bazıları 4-5 kat! Burada suç arıcıda mı arıda mı? Arıcı diğer ırkların bal yapmasını istemediği için beslemedi mi? Çerçeve girmedi mi?


İkamet ettiğim yer ve arılığım


Nüfus 35bin
1693 Yılında yapılmış bir ev, hala insanlar yaşıyor içerisinde. Sahip çıkılmış:)


Yüzölçümü 44km2 ve toplam 5500 ağaç bulunmakta. 


Bu ağaçlardan sadece Robinie (yalancı Akasya) ve Linde (Ihlamur) nektar vermekte. Toplamda 330 adet Akasya ağacı var ve bunlar köyün değişik noktalarında. Mesafeden dolayı arılarımın Akasya ağaçlarının hepsine ulaşması imkansız. Buna rağmen Akasya balı alabilmekteyim. 
Rengindende anlayacağınız üzere sağdaki Akasya balı


Akasya Mayıs sonunda açıyor ve 15 Haziran'a kadar devam ediyor. Haziran sonuna doğru Ihlamur açıyor ve köyün tamamında toplam 400e yakın Ihlamur ağacı mevcut. Benim çevremde az Ihlamur ağacı olmasına rağmen Ihlamur balıda alabilmekteyim. 
Karniyol arısının Buckfasta karşı üstün yanı az nektar akımında güzel bal stoklayabilmesidir. 


Arıcılar Birliği'nde bir çok eski arıcı var, çoğu 50 seneden fazla zamandır arıcılık yapıyor. Onlardan duyduğum ve daha sonra internetten araştırdığıma göre Karniyol arısının Almanya'ya gelmesi baya bir sancılı geçmiş. Almanya'nın yerli arısı olduğu iddia edilen Apis Mellifera Mellifera yani kuzey arısı, bir diğer adı ile Kara arı


Ve işçisi



Bu arı ırkının kaybolacağı, korunması gerektiği üzerine bir sürü tartışmalar çıkmış, bizim arıcılar Birliğinin kurucusu olan Herr Geißlerde karşı çıkanlar arasındaymış. Bugün ise Karniyolun bir numaralı savunucusu ve arılığı yanına yaklaşan Buckfastcılarla uğraşıyor:) Huylu huyundan vazgeçmiyor 

Kara arı saldırgan ve bahar gelişimi zayıf olan bir ırk. Günümüzde Apis Mellifera Mellifera kullananlar bir çatı altında toplanmış durumdalar ve bu arı ırkını ıslah etmişler ve ediyorlar. İsteyen sipariş verebiliyor. Bu ıslah çalışmasına Devlet hiç bir destek vermemiş. Tamamen arıcıların kendi gayret ve becerileri ile yapılmış. Anaarı üretiminden tanıdığım Herr Berninger 3 sene önce bir kaç adet almış, arıların gayet sakin olduğunu fakat bahar gelişiminin istediği düzeyde olmadığını söyledi. Bu bir yarış, herkes en iyisini üretmenin peşinde. Bruder Adam gerçek ismi ile Karl Kehrle sırf bu yüzden Dünya'nın bir çok ülkesini gezerek Buckfast arısını çıkarmadı mı ortaya? 

Lafla peynir gemisi yürümez  bizim sözümüz ama mesajı alan Avrupalı...