29 Ocak 2017 Pazar

Ana Arı Üretimi ve İzlediğim Yol

Merhaba,
Kış devam ediyor:)
Geçtiğimiz hafta gündüzleri eksi derecelerde seyretti, geceleri ise fırtına vardı. Bu hafta gündüzleri bol güneşli 1-5 derece arası idi. Arılarımın temizlik uçuşu yapacakları Mart ayına az kaldı. Bu doğa olayını kaçırmamaya gayret ediyorum, çünkü kolonilerin sağlık durumu hakkında bilgi veriyorlar. Baharın gelmesi ile beraber, bizlerde yeni bir heyecan başlayacak, Ana arı üretimine hazırlık...

Ürettiğim analara talep oldukça fazla. Üyesi olduğum Hessen Eyaleti Birliğinin benim bulunduğum bölgesinde adımız fazlaca zikredilmeye başladı. Prof. Dr. Schley'den güzel bir mail aldım. Eski bir talebesinin bu işe bu kadar başarılı bir giriş yapmasından duyduğu memnuniyeti, ve eskisi kadar imkanı olmasa da, bana tam destek verdiğini ve her türlü yardıma hazır olduğunu yazmış. Bende kendisine teşekkürlerimi sundum:)

2017de açık artırmada satılacak ana arılar için davet aldım. Tam tarihi belli değil fakat Haziran'ın 2. haftasında olması muhtemel. Geçtiğimiz yıl Mayıs'ın 3. haftası olduğu için, iptal edilmişti. Çünkü o tarihte Saf anaların hazır olması çok zor. 



Bir çok arıcı kendi ana arısını üretmek çabasında. Almanya'da 166 kovandan sonrası profesyonel arıcı sayılıyor, ve vergilendirmesi normal işletmeler gibi yapılıyor. Bu kurallar eyaletten eyalete değişiyor. Bu işten elle tutulur şekilde gelir elde edenler, kendi ana arılarını kendileri üretirler. Düşünün 100 koloniniz var, dışarıdan ana arı alıyorsunuz veya damızlık alıyorsunuz. Şayet 100 koloninin tamamını almış olduğunuz Saf (Damızlık) ana arıdan üretip analandırırsanız büyük bir riske girmiş olursunuz. Dışarıdan alınan her ana iyi çıkacak diye bir kaide yoktur! Koloni sayısı fazla olan arıcı eğer ki arısını selekte edemiyorsa, yani iyiyi kötüyü ayırt edemiyorsa, zaten arıcılık yapmamalı. Çünkü yaptığı iş, kazanma oranı kaybetmekten yüksekte olsa kumar oynamaktan farksız. Saf analar kendini ispatlamış, gen aktarımı onaylanmış damızlıklardan üretiliyor. Fakat gen aktarımı mükemmel olan bir damızlığın kızlarının %80i istenilen düzeyde çıkıyor. 
Arılığınızdaki verimli arıları hem ana üretiminde, hem erkek arı üretiminde mutlaka kullanın. Kötü huylu arıların erkek arı üretimine müsade etmeyin. 

Mail yolu ile ana arı üretimi konusunda bir çok soru geliyor. Ara sıra garip maillerde alıyorum. Mesela 1200 koloni ile nasıl çalıştığım, veya günlük 300 adet ana arıyı tohumlamanın püf noktaları soruluyor. 
Bu tür şehir efsanelerine mahal vermemek için nasıl çalıştığımı sizlerle paylaşma gereği duydum.


 Çeşitli ana arı üretim modelleri vardır.
-Anasız bir kolonide başlatıp sonra analı koloninin ballığında bitirtmek 
-Anasız kolonide hem başlatıp hem bitirtmek
-Direk analı koloninin ballığında hem başlatmak hem bitirtmek 
vs.

İzleyecek olduğunuz yöntemi şartlarınıza göre kendiniz belirlersiniz. ''Şu yöntem diğerine üstündür'' demek doğru değildir. ''Benim bölgemde, sezonun şu kısmında, benim ihtiyacım kadar ana arıyı şu yöntemle daha kaliteli üretiyorum'' demek daha doğru olur.
Her arıcı (üretici) izlediği yolun daha iyi olduğunu iddia eder, ve arıcılar kendi aralarında tartışır dururlar:)
Oysa olay gayet basit:
BAŞARILI OLAN HAKLIDIR!

Kaliteli bir üretim için seçeceğiniz yöntemi etkileyecek noktalar 

Koloni sayım telaffuz edildiği gibi 1200 değil. Allah korusun:) 
Mühim olan koloni sayısı değil, koloni başına alınan bal miktarıdır. Almanya ortalaması gene anlatıldığı gibi yüksek değildir. Ortalaması 30kg civarıdır. Bizim eyalette 10bin arıcı var ve bunların sadece 15 tanesi geçimini tamamen arıcılıktan sağlamakta. Yani profesyonel arıcı. Bu profesyoneller gezgin arıcılardır ve ortalamaları 60 ila 100kilo arası değişmektedir.



İzole bölge sorumlusu olmamızla beraber üretimimiz arttı. 

-Şu an için 50-60 kolonim var, benim için yeterli, çıkan balı parekende pazarlamak oldukça zor

-Arılı şekilde satışa sunulan suni tohumlamalar 3 veya 6 çerçevelik ruşetlerde tohumlanıyolar. 

-İzole Bölgede çiftleşecek ana arılar için 250ye yakın çiftleşme kutumuz mevcut.

-Senelik üretimim şartlara göre 500-800 arası değişmekte. 

-En özen gerektiren ve sıkıntı çıkartan iş, erkek üretimi. Erkek besleyen kolonileri mayalı ve C vitaminli kek ile besliyoruz. 
Bala çalışacak kolonilere kesinlikle mayalı kek kullanmıyoruz, zira bala karışacak ufak bir miktar balın mayalanmasına (ekşimesine) sebep olabilir.

-Sorumlusu olduğumuz izole bölge Spessart'ta erkek kolonilerinin bakımı, kutu kabulü, kutu kontrolleri ve tahsilatla ben ilgileniyorum.

-Sezon boyunca damızlık adayı olabilecek Saf ana arıların testlerini yapıyorum.

Günlük ortalama çalışma saatlerim. En yoğun gün tohumlama günleri oluyor. Genelde hava kararınca evin yolunu buluyorum:)

Üretim yöntemim sezona ve şartlara göre değişiyor. Piana modelinden (analı koloninin ballığında) oldukça memnun olmama rağmen, üretim zamanına göre dışarıdan gelen nektara göre kalitede farklılık olabiliyor. Bu yüzden anasız kolonide üretimi daha sık kullanıyorum.
Devamlı anasız olan bu koloniye haftalık (Salı) yavrulu çerçeve takviyesi yapıyorum. Ana memelerinin hemen yanındaki çerçevede bir miktar açık yavru da olmasına dikkat ediyorum. Bu hem genç arıların ana memelerine yakın olmasını, hem süt üretiminin artmasını, hemde varoaların ana memeleri yerine bu yavru gözlerini tercih etmesini sağlıyor. 
Gereklilik halinde kek ile besleme yapıyorum.

Salı günleri yavru takviyesi ile beraber kapanan memeleri kafesleyip, 34,5 derece ve %60 neme ayarlanmış inkübatöre alıyorum. Ana arının rengini sıcaklıkla oynayarak açabilir veya karartabilirsiniz.  Vermiş olduğum açık yavrulu çerçevede Perşembe günü ana memelerini bozup yeni larva transferi yapmış olduğum çerçeveyi giriyorum.
Memeleri korumak için Nicot Bigudileri kullanıyorum. Transferden  5-6 gün sonra arısız olarak kafesleyip inkubatöre alıyorum. Ana arılar çıktıklarında beslenebilsinler diye bigudinin alt kısmına çok az kristalize olmuş bal sürüyorum. İnkubatör tartışmaya açık bir konudur. Bazılarına göre sıcaklık ve nem sabit kaldığı için, en kaliteli analar bu şekilde üretilir. Bazıları ise kraliçenin arıların içinde doğmasının çok daha faydalı olduğunu söylerler. Ne demiştik?  
BAŞARILI OLAN HAKLIDIR! :)

Yeni çıkan anaları elimizde yürüterek kontrol ediyoruz. Ayakları ve kanatları sağlam mı? Ana arı sağlıklı mı? Bir sorun yoksa ana arılara ömürleri boyunca (inşaallah:) ) taşıyacakları numaralı apoletlerini (opalith) yapıştırıyoruz. En uygunu suya dayanıklı ahşap tutkalı (Pattex) veya jel halindeki Japon yapıştırıcısı. Ana arıların izole bölgede karışmaması için bu işlem gerekli. Almanya'da arı kuşu vs. görmedim 


Kutuları sıfırdan arılandırıyoruz. Damızlık üretimi için bunu mecburi görüyoruz. Böylelikle peteklerden, çerçevelerden gelebilecek hastalıkları önlemiş oluyoruz. 
Kutu arılandırırken kullandığımız arıların genç olmasına dikkat ediyoruz. Kutu terki yaşamamak için, kullanılan arıların 3te1 tarlacı ve 3te2 genç arılardan oluşması gerekiyor. 

İzole bölgeye giden anaların yavru kapatması beklenmeden yumurta atması yeterli görülüyor. Çünkü yumurta atabileceği alan çok ufak. Bu sebeple aldığınız ana arıların en azından yavruyu kapattığından emin olmalısınız. Fakat ana arının kutudan alınırken yumurta atıyor olmasıda çok önemlidir. Yani yavruyu kapatmış fakat son yumurtayı 5 gün önce atmış. Bu ana arının kesilme riski yüksektir. Çıktığı koloniden yeni kolonisine ne kadar çabuk verilirse, kabul edilme şansı artar. Anaarı 8 haftada gelişimini tam olarak tamamlar. 8 hafta bekletilen analarda risk çok azdır. İzole analar her zaman risklidir. Bunun tek çözümü üreticinin anayı bir ruşete kabul ettirip bolca yumurta attırmasıdır. O riskede her üretici girmediği gibi maliyette artıyor.


Yavru alanı ve diğer durumları kontrol edilen ana arılar 6-10 arası refakatçi arı ile plastik kafeslerde, kimlik kartı ve sağlık raporu ile isteyenlere ulaştırılıyor. 

2017 senesi için Temmuz ve Ağustos aylarında teslim edilmek üzere kontenjanımız vardır. Üretimi Züchtergemeinschaft 2-61 olarak bildiğimiz hatlardan 3 üretici ortak yapacağız. 
Almanya teslimi Saf ana arılar posta dahil 80Avrodur. Diğer ülkelere 20Avro ulaşım bedeli eklenmektedir.

Selam ve Muhabbetle 

15 Ocak 2017 Pazar

Koloni Yönetimi, Telli Kovan Tabanı, Varoa

Selamlar,
Bildiğiniz üzere Almanya'da arıcılık yapmaktayım. Dolayısıyla paylaştığım bazı uygulamalar ve kurallar Almanya'da arıcılık yapanlara veya yapmak isteyenleri bilgilendirme amaçlıdır. Fakat bazı paylaşımlar diğer ülkelerde yaşayan arıcılarında işine yarayacaktır. Ayrıca şunu da belirtmekte fayda var, bizler hobi amaçlı arıcılık yapıyoruz ve izlediğimiz yol bir çok profesyonel arıcının uygulalamalarından tamamen farklıdır. Bu sene profesyonel arıcılık yapanların çoğu gibi tek kat kuluçka ile çalışacağım. Bu yıl format değiştirip, çerçeveleri biraz daha büyük olan Zadant ölçüsüne geçeceğim. Kullanmış olduğum Zander ölçüsü, Langsroth'tan biraz daha küçüktür. Türkiye'de kullanılan Langsroth çerçeveler gene diğer ülkelerdekilerden farklıdır


Alman arıcılık videolarında izlediğiniz yeşil strafor kovanların çerçeveleri DNM ölçüsüdür. Yani ham petek ölçüsü 35x20cm'dir. Bu kovanlara 11 çerçeve sığmaktadır. Genelde yaşlı arıcılar kullanmaktadır. Deutsch Normal olarak geçen bu ölçünün Türkçeye tam çevirisi Alman Normal ölçüsüdür.
DNM çerçeve ölçüsü 


Benim kullandığım Zander çerçeve ölçüsü 
Ham Petek 40x20cm


Langsroth çerçeve ölçüsü 
Ham Petek 42x20cm


Gördüğünüz üzere Türkiye'deki ham Petek ölçüsünden 2cm daha kısa.
Türkiye'de çerçeve aşağıya doğru biraz daha uzundur, ve bana göre bu çok iyi düşünülmüştür. Fakat Ballık yarım olsa çok daha iyi olurdu.

Zadant yani bir nevi Dadant çerçeve ölçüsüne geçerek, bölme tahtasıyla ''Yavru alanına göre sıkıştırılmış kuluçkalık'' ile Dadant Koloni Yönetimini uygulayacağım. Bu tarz koloni yönetiminde arıyı siz yönlendiriyorsunuz ve oğul eğilimini düşürüp bal verimini artırıyorsunuz. Her koloniye aynı muameleyi yapmak verimi düşürüyor fakat arıya vakti olmayan, bir başka işde çalışanlar için her koloniye aynı anda aynı müdaheleyi yapmak daha uygun olabiliyor. 
''Yavru alanına göre sıkıştırılmış kuluçkalık'' sisteminde ise, ana arının kapasitesine göre, koloni gücüne göre hareket ediliyor ve her koloniden bal alınabiliyor. Ayrıca kuluçkalıkta kontrol edilmesi gereken çerçeve sayısı 5 ila 8 arasında olduğu için, çok daha fazla koloniye bakılabiliyor.  Bu kolonilerim bu sene bala yetişmeyecek olsa bile, bu Koloni Yönetimini uygulayan arıcıları ziyaret ederek videolu paylaşımlar yapmaya çalışacağım. 

Gelen sorulardan anladığım kadarı ile Youtube kanalımı ve blog sayfamı takip edenlerin çoğu arıcılığa yeni başlamış veya başlamak isteyenlerden oluşuyor.
Bu sebeple bazı şeyleri tekrar tekrar işlemek faydalı olacak.

Bugünkü konumuza geçelim...
Varoa!


Bu sene damızlık adayı kolonilerden %80i söndü, kimisi Ekim ayında, kimisi Aralık sonunda


Petek gözlerinde varoa dışkısını görmek mümkün 


Koloni gitgide zayıfladığı için, bal olmasına rağmen son kalanlar açlıktan ölmüşler 


Enstitüye gönderdiğim numunelere göre varoa popülasyonu %50nin üzerine çıkmış. Diğer kolonilerde şimdilik nüfus kaybı yok, bakalım kışa girdikleri güçle bahara çıkabilecekler mi? 

Varoa mücadelesinde telli ve çekmeceli tabanlarınızın olması avantajdır. Çekmecelerden koloniyi rahatsız etmeden kovan içi faaliyetler hakkında bilgi edinebiliriz.
Oksalik asit sonrası kontrolde, bu kovanda kapalı yavruların mevcud olduğunu görüyoruz


Bu kolonide ise hiç yavru yok



Aşagidaki kovan tabanı Hasan Hüseyin Duran kardeşime aittir.
Çekmeceli arkadan görünüm 


Musluk takılmış halde

Polen tuzağı



Hasan Hüseyin'in bir kolonisi, telli taban ve kapak altında şeffaf naylon kullanmış 


Türkiye'dekiler ahşap telli tabana geçerken, ben Nicot'tan orjinal plastik taban aldım. Sebebi ise fiyatlarının çok daha uygun olması. 
Çekmeceli ahşap taban 29Avro
Nicot plastik taban 12Avro

Bu tabanların gıdaya uygunluk belgeleri var


Tabanlara 2cm çerçeve yapıp derinliğini yükseltmem gerekecek, gerek var mı derseniz zevk meselesi derim, fakat 4cm olması bence daha uygun




Varoa mücadelesinde kullanılan ilacın ne kadar etki ettiği önemlidir. İlaçlamadan sonra çekmecelere bakarız ve bir sürü ölü varoa görünce başarılı olduk deriz


Oysa ki kovan içerisinde ne kadar varoa kaldığıda çok önemlidir. Bunu öğrenmenin en garantili yolu arı yıkama metodudur

Veya pudra şekeri ile varoa ölçümüdür 



Bu işlemler damızlık kolonilere yapılabilir, fakat bala çalışacak onlarca, yüzlerce koloniye uygulamak mümkün değildir. En kolay yol, ilaçlamadan önce çekmeceleri belli bir süre takmalı ve ortalama günlük düşen varoa miktarına bakılmalı. Varoada bir Canlı ve ölmeye mahkum. Günlük düşen varoa miktarı ile kolonide bulunan varoa miktarı doğru orantılıdır. Bu sayede tam varoa sayısını bilemesekte, kolonideki varoa durumunu aşağı-yukarı tahmin etmek mümkündür. Buna göre Temmuz ayında doğal varoa ölümü günlük 10 adet ise kolonide 1000 varoa olduğundan yola çıkabiliriz. Temmuz sonundan itibaren günlük düşen varoa miktarını 100 ile çarpmanız yeterli. Bu sayede yaptığınız mücadelenin başarılı olup olmadığını da görmüş olursunuz. Bu metod %100 garantili değildir fakat yapılan araştırmalara göre %85 oranında başarılıdır. Yani her 100 koloniden 85inde varoa miktarını hemen hemen tam tahmin etmiş olursunuz.

Şu anda Almanya'da kış ve arılar uçmuyorlar. Hava gündüzleri sıfırın biraz üzerinde, geceleri ise eksi 5-10 arası değişmekte. Çekmeceler takılı değil. Arıların altı tamamen açık. Arılar baharı bekliyorlar. Bu kış aylarında yeni sezona hazırlıkları tamamlayıp eksiklerimizi giderebiliriz. Haftada bir defa arılığa uğrayıp, fırtına, yabani hayvan vs. gibi kovanlara zarar verip vermediğini kontrol edebiliriz. 




Selam ve Saygılarımla