Kasım ayı bitmek üzere.
-Hava Durumu: Kasım ayının ilk 2 haftası ılık geçti. İlk kar 22 Kasımda yağdı.
-Arıların Durumu: Geçen senelerdeki Kasım aylarına göre daha uzun yavru dönemi oldu, dolayısı ile Varoa nüfusu artmış olmalı.
-Yapılması gerekenler: Bir kaç hafta sonra Oksalik asit ile Varoa mücadelesi yapılmalı.
Nihayet kış tam anlamı ile geldi ve hava sıcaklığı geceleri eksiyi bulmaya başladı. İlk buzlanmadan takriben 21 gün sonra kolonilerde yavru kalmaz. Yavrusuz dönemde Oksalik asit ile arı zararlısı Varoaya karşı son ve en etkili müdahalemizi yapmış oluyoruz.
Damızlık testindeki kolonilerime bir dahaki Oksalik asit mücadelesine kadar (Aralık 2016) müdahale yapamayacağım. 18 aylık dönemi sönmeden atlatan kolonilerin erkekleri, bir sene sonraki teste sokulacak Damızlık adaylarını tohumlamada kullanılacak. İstediğimiz özellikleri, eğer kendi ana hattımızdan memnun isek, baba tarafı ile arılarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Fenotipleri oturtmak oldukça kolay. Arının rengi, dil uzunluğu, kıl uzunluğu vs. gibi fiziki özellikleri sadece 1-2 çiftleştirme ile halledebiliyoruz. Bizim için asıl önemli olan arının verimliliği, yani genotipte ne kadar baskın olduğudur. Bazı işportacılar hala renk ile uğraşıyorlar. Mesela üzerinde çalıştığımız ıslah kriterlerinden bir tanesi arının ekim sonundan itibaren yavru faaliyetini durdurması. Bu Varoa mücadelesi için gerekli, aynı zamanda kış tüketiminide asgariye indirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki 2-3 yıl daha çalışmalarımız bu yönde olacak. Arılarımın bir çoğu yavruyu kestiler. Efraim Korkut Bey diğer arıcı arkadaşlar gibi yavru göremeyince biraz tedirgin olmuş. Demek ki calışmalarımız daha ilk senesinde başarılı oldu.
Arının sakinliği, petekte duruşu ve bal verimliliği zaten çok iyi
En önem verdiğimiz konu ise hastalıklara direnç. Bunun içinde arının hijyen özelliğini en üst seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz.
Geçtiğimiz yıllarda bilhassa kireç hastalığından şikayetçi çok arıcımız vardı. Kriterlerimizden bir taneside kireç hastalığı. Soyunda kireç olan damızlıkları üretimde kullanmıyoruz. Üyesi olduğum AGT'nin şartları bu!
Halıdere'den Şenol Ergün Bey geçenlerde laktik asit uygulamış. Arıların sakinliği için tebrik mesajı atmış. Kendisine sakinliğin benimle alakası olmadığını, Karniyolun zaten özünde sakin bir arı Irkı olduğunu söyledim.
Gelecek sene üretim tamamen kendi kontrolüm altında olacağı için, çıtayı biraz daha yükseltip, ince eleyip sık dokunacak.
Saf Karniyolunu alan Aksoy Arıcılık
Böyle gençlerin arıcılığa meraklı olmaları güzel. Ne mutlu bu gençleri yetiştiren anne-babaya. İlaçlık kestane balı, arı sütü ve polen bulunur. Polen bitmiş, seneye sözünü aldım
İşlerim ve Almanya'daki hedeflerim dolayısı ile her siparişe yetişmem mümkün değil. Benim kullandığım hatlardan F1lere ulaşabileceğiniz bir kaç arkadaşın telefon numarası. Bu arkadaşlar amatör arıcı olup, ürettikleri anaları kendileri için üretir gibi üretiyorlar.
Kendisinde Suni Tohumlama AGT hattım var. Hastalıklara çok dirençli ve çok sakin
Hatipoğlu üretimi F1
Geçenlerde Kocaeli'nden hırçın arılardan şikayetçi Arıcılar, tavsiyem üzerine ziyaretine gitmişler. Bu sene kendilerine yakın yerden 300TL verip 6 adet F1(!) almışlar. Sonuç hüsran... Sağolsun Mehmet Ali yardımcı olmuş. Kiminin parası kiminin duası...
''Maskesiz açma, en azından körüksüz koloni açma'' diye diye sonunda körük yakmaya başlattım kendisini. Bu yıl Hatipoğlu'ndan F1 alanlar oldukça memnun.
Bir diğer ana üreticisi ise Erzurum'dan
Erdinç Aksu 0537959 26 75
Üretime erken başlamak icin Aydın'a gidiyor. Sonra üretime Erzurumda devam ediyorlar. Kendisi gibi Erzurumlu olan Fahri Nohutcu ile ortak çalışıyor. Her ikiside dürüst ve temiz arkadaşlar. Bu işi profesyonel şekilde yapmalarına rağmen, amatör ruhlarından bir şey kaybetmemişler. Müşteri memnuniyetine çok önem veriyorlar. En önemlisi hak hukuk biliyorlar.
Gelecek yayınlarda yaptıkları işe güvendiğim diğer arkadaşların bilgilerinide vereceğim.
Dönelim kendi arılarımıza...
Kolonilerde 2 derecede ana kontrolü yaptım. Tabiki çerçeve çekerek değil! Kovanlara dışarıdan kulağımızı dayayıp elimizle vurunca, arılarda bir uğuldama başlıyor. Bu uğuldama kısa sürerse (10-15 saniye) her şey yolunda demektir. Eğer uğultu kesilmeyip 20 saniye üzeri devam ediyorsa kovanı açıp bakmak gerekir. Nitekim ana ölmüş. Hemen bir çiftleşme Kutusunu arılarıyla beraber bu koloninin üzerine koydum.
Bu ana arıyı Betül ve Talha tohumlamışlardı
Gerekli ayarları ben yapmıştım fakat mikroskop tek kişilik maalesef. Bu yıl Profesör Schleyden 2400€ olan çift kişilik mikroskobu almayı düşünüyorum.
Ana arının döl kesesi sperm dolu
Spermi bitmiş değil. Tohumlamada hasar görmüş diyeceğim ama o durumda zaten 3-5 günden fazla yaşamazdı. Neyse seneye daha başarılı olup, videoya çekilecekler:)