10 Kasım 2014 Pazartesi

Kasım...

Merhaba,
Ekim ayınıda kayıpsız atlatıp Kasım'a girdik. Almanya'da bu saate kadar Varoadan ölmeyen kovana bir şey olmaz. Varoa devamlı tuşta tutulup arılara zarar verecek kadar sayıya ulaşmamalı. Kısaca Varoa sayısı arıların %10unu geçmemeli. Bu yüzden birden nüfus kaybeden kovanlarda Sonbaharda çökmeler başlar. Güçlü koloniler ile çalışmak her zaman daha sağlıklıdır.
 Kolonilerin son durumu


Haftasonu gene arıcıları ziyaretle geçti. Bu hafta Hessen Eyaletine Karniyol arısını getirip ıslah çalışmaları ile bu arı ırkının yayılmasına vesile olan Herr Raichı ziyarete gittim. Kendisinden suni tohumlama konusunda cok istifade ettim. En büyük kazancım ise hangi Karniyol hattını hangisi ile çaprazlayabilirim oldu. Bunlar basit konular değil, tecrübe ederek öğrenilecek şeylerde değil. Kendi tecrübemizle belki 20-30 senede öğrenebileceğimiz bir çok şeyi, Herr Raich gibi Arıcılık Fakültesi'nde ders veren bu işin ehli kişiler sayesinde, Amerika'yı yeniden keşfetmeden yada tekeri yeniden icad etmeye gerek kalmadan öğrenebiliyoruz:)
Herr Raich arılarınında bulunduğu bahçesine bir kulübe yapıp bal satışına çözümü bulmuş. Her ayın ilk ve  üçüncü Pazarı Bahçesinde satış yapıyor. 1 saate yakın yanında durdum 14kg bal sattı:)

İşin en ilginç tarafı müşterilerinin çoğu kavanozun dibine bakıp kristalleşmeye başlayan balları tercih etmeleri. Peki müşteri nereden biliyor bunu? Tabiki Herr Raichtan! Baştan çok sıkıntı çektiğini, krem bala rağbetin çok olduğunu fakat her balın krembal icin uygun olmadığını anlattı. Senelerce insanlara anlatarak bu müşteri kitlesini oluşturmuş. Bravo demekten başka bir şey gelmiyor içimden:)

Bu haftanın talihlilerinden biride bir diğer arıcı Sabahattin Osmanoğlu Ağabeyim oldu
Ailece kahvaltıya gittik kendisine, hemen hemen Akşamı ettik:) önce ormandaki kovanlarına baktık. Kovanlarını farklı yerlere dağıtmış, böylelikle bal çeşitliliğini yakalamış. Kovan başı ortalaması baya yüksek, açıklayıpta nazar etmeyelim;)

Bir baska bahçedeki kovanlar, arı
Kulübesi

Önden görünümü 

Rastgele bir kovanın kapağını açtım, bayılırım böyle arıya, kovana iki tık tık yaptın mı arılar aşağı çökecek

Öğleden sonra çocukları gezdirdik, Klingenberg oksijeni bol bir yer, akşam erkenden bayıldım:)


Bloke olup ham petek verdiğimiz kovanın son durumu
Yavrulu bir çerçeve

Bir başka yavrulu çerçeve

3 Çerçevede yavru var
Açık ve kapalı yavru

Arılarda hiç sarı halka yok, neden acaba?:)

3-5 kovan arısı olan, umudunu Karniyole bağlayıp bir kaç kilo daha fazla bal alabilir miyim hesabı yapan arıcıları senelerce kandırmışlar. Umut garibanın ekmeği tabi,  kullanmak lazım. Bu insanlar yavaş yavaş uyanmaya başladılar. Ne hikmetse piyasada hep Sarı Halkalı Karniyol(!)den memnun olanlar dolaşıyor. Ama emin olun memnun olmayan çok arıcı var, sokakta görsem yüzüne tükürürüm diyenler var. Bunlara rağmen ortalıkta 'Ben Anaarı Üretiminde üst düzeydeyim' diye gezebiliyorsan ne diyeyim?! Midenizde yalanlarınız kadar kocaman demek ki... 

12 yorum:

  1. Gökhan, "Kısaca Varoa sayısı arıların %10unu geçmemeli" yazmışsın.

    Bu oran çok fazla.

    Hiçbir dönemde varroa bulaşıklık seviyesi bu orana ulaşmamalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenan Bey haklı sayılırsınız, size katılmadığım nokta 'hiç bir dönemde' kısmı. Bala çalışan kovanlarımdaki arı sayısı 40bin ila 70bin arasını buluyor. Bu kovanlara 2-3bin varoanın fazla bir zararı olmuyor. Şu anda Hohenheim Üniversitesinin bir araştırmasına müdahil oldum, bana gelen raporlarda 5752 adet Varoa düşen kovanlar var, bu kovanlar bala çalıştılar ve hala hayattalar. Şunuda unutmamak gerekir, Almanya'da 8 ay boyunca 7 ay boyunca varoa mücadelesi yapmıyoruz. Şu zamanda %10 fazla haklısınız, Türkiye şartları İle burası aynı değil.
      Saygılar

      Sil
    2. Sizin şartlarınızın bizden biraz farklı olduğunun farkındayım.

      Türkiye'de bir kısım arıcının varroadan çok çektiği doğru. Varroa ile uzun süre mücadele edipte tam başarıyı yakalayamayanlar var. Bu sene ocak ayının ilk haftasında oksalik buharı yaptıktan sonra ağustos ayında, son bal hasadından sonra mücadele yaptım ve ben kovanlarımda 100 adet varroa ölüsüne rastlamadım. Görüştüğüm arıcılar bu sene varroanın çokluğundan şikayet ediyorlar. Türkiye'de varroalar kimyasallara karşı direnç geliştirdi ve arıcılar zorluk çekiyor.

      Varroa zararı demek illaki arının ölmesi veya kanatsız arıların olması demek değil. Varroanın arının kanını(hemolenfini) emmek için açtığı her yara arıya zarar verir. Bunu biz göz ile net şekilde göremesek de, arının ömrü kısalır, arının çalışma performansını düşürür ve bu yaralardan virüsler bulaştırır.

      80 000 arı nüfusu olan bir kovanda 5 000 veya 6 000 varroa bulunması yaz dönemi dahi olsa çoktur. Arı bunu tolere edebilir mi? Etse bile hangi şartlarda eder, ne kadar strese sokar.

      Saygılar.

      Sil
    3. Kenan Bey kovanlarınızda 100 adet Varoaya bile rastlamamanıza sevindim, bir o kadarda şaşırdım. Varoa zararının sadece kanatsız ARI demek olmadığını biliyorum. Dediğiniz gibi ARI strese girer, bu streside agresif olmasına sebep olur.
      Tatil dolayısı ile Varoa mücadelesi yapmadığım kovanlara Eylül'de müdahale edebildim. 4bin Varoa dökülen kovanımda ne bir kanatsız ARI gördüm nede bir saldırganlık. Bu kadar Varoa dökülmesine rağmen ne bir hastalık belirtisi nede arı kaybı yasamadım, umarım yaşamamda. Paylaşımlarım sadece kendi tecrübelerim değil, arıcılık enstitülerini takip ediyorum ve güvenim tam. Bazen aklıma yatmayip tam tersini yapsamda:)

      Sil
  2. Gökhan desene herr raich abiden ıslah çalışmalarının yanında parakende satış dersleride almamız gerekiyo:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okay kardeşim Selamlar,
      Herr Raich müşteriyi bilgilendirmiş, ısrarla anlatmaya devam etmiş, bir çok arıcı gibi pes etmemiş, sonuç ortada. Biz Arıcılar biliyoruz balın neden donduğunu ama tüketici bilmiyor maalesef. Zamanla olacak inşallah:)

      Sil
  3. Anlatmak izah etmek iyidir:)
    Baska turlu balin donma konusunda kendi pazarini olusturamazsin.
    Ama ondan onemlisi bu konu uzun yillar "Algi yonetimi" ile islenmis. Yani gunumuzun katki maddeli gidalari satan firmalar oyle bir algi olusturmus ki , belki 40 seneyi bulan bu algi calismasini zihinlerden silmek kolay degil. Surekli gozlemliyorum ama donmus bala her zihinde ayni algi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir arkadaşım Türkiye'den bal getirmiş. 'Hepsi dondu, alçak arıcı seker vermiş arılara. Sende bal var mı?' dedi. 'Yok abi yok' dedim:) herkes Herr Raich olamıyor:)))

      Sil
  4. Sayın Gökhan Bey
    Selamün aleyküm
    Özellikle video bölümü çok hoş olmuş.
    Çok güzel fikirler verdi. İnşallah uygulayacağım.
    Arılar salkımda harika görünüyor.
    Varroa zararlısını çekmeceli kovanlarımda arı üzerinde hiç görmedim. Çekmecede canlı veya yarı canlısını çok gördüm.

    Tahta kovanlarımın ikisinde de arı sırtında, abdomenler arasında bayağı gördüm. Neticede tahta kovanlarda çekmeceli olacak. Formik veya oksalik asit uygulamasında bütün kovanların çekmecesine ayçiçeği yağı püskürtülmüş peçete koyup varroa ölçümü yapacağım.

    Çünkü belirttiğiniz gibi arının kışı rahat çıkarabilmesi için varroanın kontrol altına alınması gerekiyor.
    Ayrıca yorumlarda öğretici...
    Allah (cc) kolaylıklar versin...
    Selam, saygı ve muhabbetle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aleykum Selam Hocam,
      Gözlemlerime göre biraz az Formik Asit kullandınız. 2ml acaba ne kadar etki etti? Sonuçlarınızı merakla bekliyorum Hocam. Gelecek sene inşallah bir kaç aparatta size göndereceğim.
      Selam eder dua bekleriz

      Sil
    2. Sabahattin Osmanoglu12 Kasım 2014 12:06

      Gökhancigim arilarinin videolari süper tüm aricilara örnek olusturacak nitelikte .Allah bahara cikmalarini nasipetsin deneyimli bir ana ariüreticisinden beklenende budur.

      Sil
  5. Sizde yavru alanı çok geniş olduğu için varroa bizdeki kadar zarar vermiyor olabilir. Özellikle kafkaslarda yavru alanı çok daraldigi için, yavru gözü başına düşen varroa sayisi oldukça fazla oluyor.

    YanıtlaSil