8 Kasım 2015 Pazar

Damızlık Karniyol Üretimi

Selamlar,
Sonbaharın gelmesi ile beraber, arıcılık seminerleri, kurslar ve toplantılar başladı. Bazı toplantılar yakındaki bir enstitüde veya Arıcılar Birliğinde olurken, bazılarına katılmak için 800km yol gitmek gerekiyor. Bu haftasonu katıldığım toplantı gene oldukça uzaktaydı. 
Toplantıya katılanlar kendi eyaletlerindeki damızlık üreticilerinden sorumlu Başkanlardı. 

Katılımcılara göre yaşımın genç olması ve Prof. Schleyin suni tohumlama kursunu vermem sayesinde davetliler arasında yerimizi aldık:)
AGT Başkanı Tiesler

Damızlık üretimi konusunda Dünyada üzerine tanımam dediğim ''Beebreed'' programının yazılımcıları ile tanışma fırsatı buldum. Bir kez daha anladım ki: Bal arısında pedigre tutmak ve üretilen anaların testlere tabi tutulması, bu işin en önemli noktası. Bu konuyu daha önceki blog yayınlarımda işlemiştim, arıcılarımızın beynine kazınana kadar da işlemeye devam edeceğim. 

Türkiye'de maalesef bilhassa Karniyol konusunda çok fazla bilgi kirliliği var. Ne yazık ki bu bilgi kirliliği ticari çıkarlar sağlayabilmek adına, bilgisiz kişilerce bilinçli olarak oluşturulmuş. Anlaşılan o ki, Almanya'da arıcılık konusunu bahar aylarının gelmesi ile beraber, hem yazılı hemde görsel olarak en şeffaf şekilde paylaşmamız gerekecek.  Konumuza geri dönelim...

Beebreedin beyni diyebileceğim Dr. Bienefeld 
HER SAF ANA DAMIZLIK DEĞİLDİR!
1970li yıllarda senede 1000 civarı testlere tabi tutulan Saf ana arıların verileri sisteme işlenirken, günümüzde bu rakam 5-7bin arasına ulaşmış bulunmaktadır. Test edilen bu anaların, Gen aktarımları program sayesinde hesaplanıp, sadece iyi huylarını bir sonraki nesilin büyük bir kısmına aktarabilenler ''A LİSANSI'' alıp Saf ana üretimi için kullanılmakta. Bu anadan daha üstün olanı ise ''AV LİSANSLI'' ana olup, sadece AGT üyeleri tarafından üretilebilmekte. Teste tabi tutulan binlerce ana arasından, senelere göre 40 ila 80 arası ana arı bu lisansı alabilmekte. SAF ANADAN ÜRETİLEN HER ANA AYNI ÇIKSA İDİ, ÜRETİLEN HER SAF ANANIN A LİSANSI ALMASI GEREKİRDİ! 
AV lisanslı 94 numaralı Damızlık Ana arı 
AV LİSANSI 


Bu sistemde her şeyi takip edip, en verimli hatları bulup çaprazlamalar yapmak mümkün. Bizim Damızlık üreticisi olarak görevimiz en verimli ve gen aktarımı en yüksek arıları bulup üretim yapmak. Bunun yanında Seleksiyon ile önem verilen özellikleri sabitlemek ve daha iyi duruma getirmek. 
1970den 2013e kadar ortalama değerlerin ne kadar yükseldiğini gösteren bir tablo

Azim başarıya giden yolun yarısı... Önümüzdeki senelerde hedefim Almanya genelinde çıkan 40-80 arası lisanslı ana arının, en az 5 tanesini benim hattımdan çıkartmak. Gelecek sene Damızlık testine Kirchhain Enstitüsü 40 ana verecek iken, ben tek başıma 30 ana vereceğim. Bize de bu yakışır;) 

Toplantının düzenlendiği mekan, 3500 talebesi olan bir enstitü

Çok geniş bir alan üzerine kurulmuş olan bu enstitüde tarım ve hayvancılık konusunda calışma yapıyorlar. Okulun kuruluş tarihi beni oldukça şaşırttı, 1698
Meslek Lisesi diye tabir edecebileceğimiz bu okullar Milli Eğitim Bakanlığına değil, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı.
En ilginç bulduğum sunum, 1926 senesinden kalma Damızlık bir Koç'un kimlik kartı idi. Bu Koç'un bütün kızlarının süt verimleri karta işlenmiş. Adamlarda her şey sistemli... 
Geçtiğimiz yıl Hohen Neuendorf enstitüsü DNA testi için teste sokulmuş ana arı istemişti. Katılım az olmuş. Kanattan DNA testi yeterli gelmediği için çözüm aranmış.


Ana arının çıktığı memeden DNA alınabiliyor, fakat karışıklık olabileceği için erkek yumurtası veya 24 saatlik erkek larvasında karar kılınmış. Böylelikle verimli DNAları taşıyan arılar bulunup buna göre suni tohumlama yapacağız. İlk 3 sene ücretsiz olarak bu çalışmalardan faydalanabileceğim. 

Bizde ise ana arının kartı olması, yani anası babası belli olması yeterli görülüyor. Anasının babasının belli olması sadece saflığını ifade eder, o da bir karışıklık olmadı ise. Ebeveynlerin ve diğer akrabaların verilerini bilmeden çaprazlama yapmak poker oynamaktan farklı değildir. Bu sisteme geçmek şart. Bir çok ülke bunu farketmiş, önümüzdeki yıl Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Slovenya, Romanya, Danimarka, Fransa, İspanya, Polonya, Rusya, Hırvatistan, İsveç, Portekiz sisteme dahil olacaklar. Sistemde Karniyol ve İtalyan Irkı vardı, ek olarak Melifera Cypria, Macedonica, İberiensis, Cecropia ve Buckfast ırkları eklenecek. 

Bantin Enstitüsünün sorumlusu ile girdiğim tartışmayı şimdilik burada paylaşmayacağım. Avrupa Birliği ülkeleri haricine ana göndermeye sıcak bakmıyorlar. Polonya için B izolede çiftleşme ana üretecektim. Tartışma üzerine yarın ilk işim o siparişleri iptal etmek olacak. B izole üretim ana (80€) isteyenler yeniden sipariş verebilirler. Artık toplantılarda kendi fikrimizi açıkça söyleyebilecek konuma geldik. Kendimizi kabul ettirdik. 

Almanya'da AGT her sene suni tohumlama için bir enstitü veya üniversite belirliyor. 3 gün boyunca daha önceden hazırlanan erkeklerle, getirilen analar tohumlanıyor. Bu işi Almanya'da Winkler yapıyor. İsviçre'de bu sistemle suni tohumlama yapmam için teklif geldi. Bir an önce gerekli yatırımları yapıp, sistemimi oturtmam lazım ki, bazı şeylere karar verebileyim. 
2017 Apimondia malum İstanbul'da, 50 kişilik bir grupla gelmeyi planlıyorlar, tercüman olmam için ricada bulundular. Haydi hayırlısı:)

Güneş'in açması ile beraber, yol yorgunu olmama rağmen arılığa gidip kovanları kurcaladım

Arı nüfusu normal

Kışı çıkardıktan sonra bahar balı alabilmek için şu zamanda 5bin arı yeterli, tam sınırda olan bir koloni

F1 ana arı 

Çiftleşme kutuları için kışlamaya hazır bir mini koloni 

Kemerleri yerinde, stok arkaya doğru yapılmış, yavru ön tarafta, kış düzenini kurmuş 

Nüfusu gayet güzel 

Her yaşta (yumurta, açık ve kapalı) yavru mevcut

Bu mini kolonilere varoa mücadelesi yapılmadı, arılarımın Varoaya karşı diğer arılardan daha dirençli olduğu kanısındayım. Koloni kaybı yaşayanlar Landrasse dediğimiz ekotip arı ile çalışanlar. Gene bilinenin aksine Almanya'da yaygın bir şekilde Karniyol veya Buckfast F1 kullanılmıyor. Arıcıların  %72si kendi arısından üretiyor. Tipik Karniyol görünümlü bu arılar, kıl uzunluğu, kanat indeksi vs. gibi işlemlerle ayırt edilebiliyor. İleriki yayınlarda bu konuyu da paylaşırız:)

Normalde haziran sonu açan Boretsch kasım ayında açtı. Arılar tadını çıkartıyorlar 

3 yorum:

  1. Gökhan merhaba.
    Anlatıklarından etkilenmedim desem yalan olur.Evet orda çok titiz çalışılıyor belli ana konusunda temiz 40-50 sene geriyiz bence çalışmalarını gururla takip ediyoruz çalışma senden başarı Allah tan.

    YanıtlaSil
  2. Gökhan Dellal bey , dün başlayıp bu gün akşam saat 21 gibi , ekindeki yorumlar da dahil olmak üzere tüm sayfalarını , büyük bir heyecan ve şaşkınlıkla , zaman zaman da hayretler içinde kalarak ama hem kendi adınıza hem de milletimiz adına gurur duyarak okuduğum bloğunuzdan ayrıca çok faydalandığımı da söylemeden geçemeyeceğim.Hasbelkader 1977 - 78 yıllarında Almanya da bulunmak ve Alman dili ve kültürü alanında lisans eğitimi almakla , onlara ana arı şatışı yapabilmenin ne anlama geldiğini kısmen de olsa bildiğim kanaatindeyim.
    Arı sevgisi ve arıcılıkla alakam olmakla sizi bulmuş olduğumu anlamışsınızdır.
    Bu konuda bazı önerilerinize ihtiyaç hissetmekteyim.Sizi Allah'ın sevdiği kulları arasında olmanızı ve çalışmalarınızda başarılarınızın devamı ve terakkisi temenni ve dilekleriyle hoşça kalın , Allah'a emanet olun.Elazığ'dan Salim Bulut

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Salim Bey mail ile bana ulaşabilirsiniz.
      adellal2010@gmail.com

      Sil